The Pera Palace Hotel Jumeirah (Turkish: Pera Palas Oteli) is a historic special category hotel and museum hotel located in the Beyoğlu (Pera) district in Istanbul, Turkey. It was built in 1892 for the purpose of hosting the passengers of the Orient Express and was named after the place where it is located. It holds the title of "the oldest European hotel of Turkey". The Pera Palace Hotel is located in the Tepebaşı neighbourhood of Pera, once known as "Little Europe". It is about 20 km from Atatürk International Airport. The hotel is in walking distance of Istiklal Avenue, Taksim Square and the British, Swedish, Russian, Dutch, Italian, French and German consulates.
Establishment work began in 1892 and the grand opening ball was held in 1895.
Pera Palace is located in the Tepebaşı district of Pera.
Alexander Vallaury, a French-Turkish architect living in the city designed the hotel in a blend of neo-classical, art nouveau
and oriental styles. Vallaury undertook a number of other projects in
Istanbul, including The Ottoman Bank Headquarters and The Istanbul
Archaeology Museum.
The hotel was the first building in Turkey to be powered by
electricity, other than the Ottoman Palaces. It was also the only
address in the city to provide hot running water for its guests and was
home to the first electric elevator in Istanbul.
The hotels first owners was the Ottoman Armenian Esayan family.
Pera Palace Hotel is today regarded as an important historical building
and is listed under the general protection of Turkish Law (No. 2863 of
1983, amended with Law No. 5226 of 2004) concerning cultural heritage in
Turkey. Alexander Vallaury, a Levantine of French origin and resident of
Istanbul designed the property. Vallaury integrated neo-classical, art
nouveau and oriental styles resulting in a building which is typical of
the architecture of the 19th-century Istanbul. The exterior façade, as well as the layout of the property, follows a
neo-classical approach. The interiors of the building feature a more
oriental style, mostly concentrated in the ballroom interior. In keeping
with this eclectic vision, art nouveau lines feature in and around the
elevator and in the coffee house section.
Although a prominent symbol of Istanbul’s cityscape, the Pera Palace
property was in need of an extensive renovation. Consequently in April
2008, the Beşiktas Shipping Group launched a 23 million Euro renovation
and restoration project. KA.BA Conservation of Historic Buildings and
Architecture directed the project alongside the Metex Design Group and
the entire renovation project is completed on September 1, 2010.
A key attraction, the Atatürk Room 101 remains as a ‘Museum Room’, with many personal items and reading material of the great leader Mustafa Kemal Atatürk exhibited to the public.
In Ernest Hemingway's short story The Snows of Kilimanjaro, the main character, writer Harry, stays at the Pera Palace hotel while serving in the military during the Allied occupation of Constantinople (Istanbul) in World War I. Henry Pulling and his aunt Augusta Bertram, protagonists of Graham Greene's 1969 novel, Travels With My Aunt, stay at the Pera Palace during their Istanbul adventure.
Pera Palace Hotel, İstanbul, Beyoğlu, Tepebaşı'nda, Meşrutiyet Caddesi üzerinde yer alan özel kategoride otel. Pera Palace Hotel’in hikayesi, 19. yüzyılın sonlarında başladı. Dünyaca ünlü Orient Express, 1888 yılında Paris-İstanbul seferlerine başladığında, İstanbul’da Orient Express yolcularının alışkın oldukları yüksek standartları sunabilecek bir otel yoktu. Bu boşluğu, kısa süre sonra kuruluş çalışmalarına 1892 yılında başlanan, 1895’te ise açılış balosu yapılan Pera Palace Hotel doldurdu. Levanten mimar Alexandre Vallaury'nin tasarladığı otel, Haliç’in muhteşem manzarasına hakim, kültürel faaliyetleri ve sosyal aktiviteleri nedeniyle ‘küçük Avrupa’ olarak bilinen Pera’nın Tepebaşı bölgesindeydi.
A key attraction, the Atatürk Room 101 remains as a ‘Museum Room’, with many personal items and reading material of the great leader Mustafa Kemal Atatürk exhibited to the public.
In Ernest Hemingway's short story The Snows of Kilimanjaro, the main character, writer Harry, stays at the Pera Palace hotel while serving in the military during the Allied occupation of Constantinople (Istanbul) in World War I. Henry Pulling and his aunt Augusta Bertram, protagonists of Graham Greene's 1969 novel, Travels With My Aunt, stay at the Pera Palace during their Istanbul adventure.
Pera Palace Hotel, İstanbul, Beyoğlu, Tepebaşı'nda, Meşrutiyet Caddesi üzerinde yer alan özel kategoride otel. Pera Palace Hotel’in hikayesi, 19. yüzyılın sonlarında başladı. Dünyaca ünlü Orient Express, 1888 yılında Paris-İstanbul seferlerine başladığında, İstanbul’da Orient Express yolcularının alışkın oldukları yüksek standartları sunabilecek bir otel yoktu. Bu boşluğu, kısa süre sonra kuruluş çalışmalarına 1892 yılında başlanan, 1895’te ise açılış balosu yapılan Pera Palace Hotel doldurdu. Levanten mimar Alexandre Vallaury'nin tasarladığı otel, Haliç’in muhteşem manzarasına hakim, kültürel faaliyetleri ve sosyal aktiviteleri nedeniyle ‘küçük Avrupa’ olarak bilinen Pera’nın Tepebaşı bölgesindeydi.
Orient Express’in o dönemki sahibi olan La Compagnie Internationale des
Wagons-Lits et des Grands Express Européens, 1896 yılında kendi işletme
şirketini kurarak Pera Palace Hotel’in yarı mülkiyetini aldı. Otel,
Birinci Dünya Savaşı’na kadar son derece parlak bir dönem geçirdi.
Pera Palace Hotel, İstanbul’un en ihtişamlı yapılarından biri olarak
açıldığında, birçok ilkleri barındırıyordu; İstanbul’da Osmanlı
sarayları dışında elektriğin verildiği, ilk elektrikli asansörün ve ilk
akar sıcak suyun bulunduğu binaydı. Türkiye’nin Avrupa standartlarındaki
ilk oteli olan Pera Palace Hotel, kuruluşundan itibaren tarihi olaylara
tanıklık ederek kent kültürünün çok önemli simgelerinden biri haline
geldi.
Pera Palace, 1917 yılından itibaren pek çok kez Mustafa Kemal Atatürk’ü
de ağırladı. Cephe dönüşlerinde adeta evi gibi kullandığı, ülke için
önemli kararlar aldığı ve üst düzey misafirlerini ağırladığı 101
numaralı odası, doğumunun 100. yılı olan 1981’de Atatürk'ün şahsi
eşyalarının da sergilendiği bir müze oda haline getirildi. Bu niteliği
nedeniyle, Pera Palace bir ‘müze-otel’ konumundadır. Atatürk’ün en
sevdiği renk olan, diğer tüm evlerinde ve adına açılmış müze-evlerde de
kullanılan gündoğumu rengi, ‘şafak’ pembesiyle yenilenen 101 numaralı
müze oda, Pera Palace Hotel’in yenilenerek açılışından itibaren
müzayedelerden temin edilen yerli ve yabancı nadide Atatürk kitapları,
dönemin dergileri, imzalı fotoğraf ve kartpostallar, madalyalarla daha
da zenginleştirildi.
. Dünya Savaşı, İstanbul’un işgali, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet’in ilanı ve II. Dünya Savaşı gibi birçok tarihi olayın tanığı olan ve mülk olarak Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’ne ait Pera Palace Hotel’in üst kullanım hakları 2006 yılından bu yana Beşiktaş Turizm Yatırımları A.Ş’ye aittir.
Pera Palace Hotel’in ünlü konukları arasında Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kral VIII. Edward, Kraliçe II. Elizabeth, Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, Şah Rıza Pehlevi, Yugoslavya Devlet Başkanı Josip Broz Tito, General Franz von Papen, Zsa Zsa Gabor, Greta Garbo, Sarah Bernhardt, Alfred Hitchcock, Pierre Loti, Jacqueline Kennedy, Ernest Hemingway, Ninette de Valois, Mata Hari, Mikis Theodorakis
gibi isimler yer alıyor. Pera Palace Hotel’in en ünlü müdavimlerinden
biri de Agatha Christie. Dünyaca ünlü polisiye roman yazarının hayatında
kimsenin bilmediği kayıp 11 günün sırrının; 1934 yılında yayımlanan
‘Doğu Ekspresi’nde Cinayet’ romanını tasarladığı Pera Palace Hotel’de
olduğu söylenir.
Pera Palace Hotel, İstanbullu bir Levanten olan Alexander Vallaury
tarafından tasarlanmıştır. İstanbul’da önemli yapılara imza atmış olan
Vaullary, Osmanlı Bankası, Arkeoloji Müzesi’nin de mimarıdır. Art
Nouveau, Neo-Klasik ve Oryantalist mimari tarzları bir arada kullandığı
Pera Palace Hotel, 19. yüzyıl sonu İstanbul mimarisinin tipik bir
örneğidir. Planında ve dış görünüşünde neoklasist bir yaklaşım
etkilidir.
46 x 28 metre boyutunda dikdörtgen biçiminde bir taban üzerine oturan
Pera Palace Hotel, ikisi bodrum kat olmak üzere dokuz kattan
oluşmaktadır. Otelin iç yapıları sistemin tam ortasındaki alanda
oluşturulmuş büyük bir aydınlık boşluğu üzerine temellendirilmiş. Giriş
katında büyük bir salon olarak düzenlenmiş olan bu boşluk, yani Kubbeli
Salon; merkezi konumunun yanı sıra, tüm plan şeması bu mekana göre
belirlendiği için binanın da kalbi durumundadır. Pera Palace Hotel mimarisindeki Art Nouveau tarz, otelin en özgün
parçalarından biri, İstanbul’un ilk elektrikli asansörü olan meşhur
asansörü çevreleyen merdivenlerde özellikle dikkat çeker. Yapının
ortasındaki boşluğun bulunduğu Kubbeli Salon ise, Oryantalist mimarinin
kendini en çok hissettirdiği bölümdür. Kalan bazı bölümlerde
yararlanılan Neo-Klasik stil de, otelin eklektik mimari yapısına katkıda
bulunmaktadır.
Origin Wikipedia...
Post a Comment