Wednesday, June 11, 2014

Maslak Kasırları


Levent ve Ayazağa semtlerini birbirine bağlayan ana yolun sağında bulunan Maslak Kasırları'nın yer aldığı çevrede ilk yapılaşmaların, Sultan II. Mahmud döneminde (1808-1839) başladığı ve bu bölgenin Sultan II. Abdülhamid'in veliahtlığı sırasında sultanlara ait bir av ve dinlenme yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bu yıllarda tarih sahnesine çıkan ve bölgeye özel bir konum kazandıran Maslak Kasırları'nın ne zaman ve kim tarafından yaptırıldıkları tam olarak saptanamamakla birlikte, büyük bölümünün Sultan Abdülaziz dönemine (1861-1876) tarihlendiği bilinmektedir. 



170.000 m2 orman arazisinin ortasında yeşilin tüm tonlarını barındıran bir koruluğun içinde yer alan Maslak Kasırları'ndan günümüze, Kasr-ı Hümâyûn, Mabeyn-i Hümâyûn, Limonluk, Çadır Köşk ve Paşalar Dairesi gelebilmiştir. Boğaziçi'nin Karadeniz'e açıldığı noktayı çok iyi görebilen bir konumda ve çevrelerindeki yeşil örtüyle bütünleşen bu yapılar, 19. yüzyıl sonları Osmanlı mimarlığı ve süslemeciliğinin seçkin örneklerini oluşturmaktadır.  


Sultan II. Abdülhamid'in çalışma ve yatak odalarının bulunduğu Kasr-ı Hümâyûn bu sultanın Osmanlı tahtına çağrılmasına tanık olmuştur ve bu yönüyle Osmanlı tarihi açısından özel bir önem taşımaktadır.


 Günümüzde Kasr-ı Hümâyûn, eldeki belge, anı ve eski fotoğrafların ışığında onarılarak bir müze-saray olarak geziye açılmış durumdadır. Mabeyn-i Hümâyûn ve ona bağlantılı Limonluk ile Çadır Köşk ve bahçesi de aynı biçimde ele alınarak onarılmış ve ziyaretçilerin oturup dinlenebilecekleri birer kafeterya kimliğine kavuşturulmuşlardır.  







ISTANBUL'S 

 

Post a Comment

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Start typing and press Enter to search